摘要:İnsan kaynakları politikaları sürekli kendini yenileyen, geliştiren bir kavram olarak devam etmektedir. Rekabet ortamından kaynaklı olarak çalışanların performanslarını arttırmaya yönelik eğitimler ve kişisel gelişim imkânları sağlanmakta, bu sayede çalışanların motivasyonlarını en üst seviyede sağlayarak belirlenen performans kriterlerinin gerçekleştirilmesi beklenmektedir. Çalışanların memnuniyet seviyelerinin düşük olması durumunda, örgütlerde çalışan sirkülasyonu meydana gelmektedir. İnsan kaynakları politikaları açısından bu sirkülasyonun minimum seviyede tutulması amaçlanmaktadır. Örgütlerin başarılı olmasındaki en önemli etkenlerden biri liderlerin sahip oldukları özellikler ile çalışanların uyumlu bir iletişim içinde olmalarıdır. Liderler ve çalışanlar arasındaki etkileşim insan kaynakları politikaları neticesinde önem kazanmaktadır. Bu nedenle örgütlerin öncelikle insan kaynakları politikalarını çalışan odaklı belirlemeleri gerekmektedir. Literatürde bu alanda yapılacak çalışmalarla, yeni liderlik rolleri ve çalışan odaklı teorilerle katkıda bulunulması önem arz etmektedir. Bu kapsamda mobilya sektöründe çalışmakta olan beyaz yakalıların etik çalışma ortamında liderlik tarzları karşısında kariyer memnuniyeti düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma da anketler 2019 yılında marmara bölgesinde mobilya üretimi yapan firmalarda çalışan 388 beyaz yakalıdan toplanmıştır. Verilerin analiz edilmesinde IBM SPSS 25 ve AMOS programları kullanılmış, öncelikle değişkenleri temsil eden ölçeklerin geçerliliği için faktör analizi ve güvenirlilik analizi yapılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkilerin analiz edilmesinde korelasyon analizi, hipotezlerin test edilmesinde regresyon analizi yapılmıştır. Aracı değişken etkisinin analizin de sobel testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda lider üye değişimi ve şeffaf liderliğin olumlu etkileri olduğu ancak vizyoner liderliğin olumlu etkisinin olmadığı analizlerle belirtilmektedir.
其他摘要:Human resources policies continue as a concept that constantly renews and improves itself. Training and personal development opportunities are provided both to increase the performance of employees as a result of the competitive environment and the expectation that the performance criteria (a determiner of the motivation of employees) is realized. When employee satisfaction starts to decrease in organizations, the intention to leave in organizations starts to increase. In terms of human resources policies, these development opportunities are aimed at keeping challenges to a minimum. And, as a result, the performance of the companies increases based on the leadership roles of the senior managers, in addition to the human resources policies implemented. The leadership style and human resources policies of the managers shape the future of the organization. As a result of the research, we better understand how important leadership and a desirable working environment is for organizations. Thanks to the studies conducted in these areas, it is important that senior managers set an example for the decisions they make and contribute to shaping their leadership roles. In this context, we aim to examine the career satisfaction levels of white-collar employees working in the furniture industry against their leadership styles in an ethical working environment. The data obtained from the research were collected from the furniture producing companies in the marmara region where 388 white-collar employees were surveyed in 2019. Data were analyzed using IBM SPSS 25 and AMOS programs. Firstly, factor analysis and reliability analysis were performed for the validity of the scales representing the variables. Correlation analysis was used to analyze the relationships between variables and regression analysis was used to test hypotheses. The Sobel test was used to analyze the mediation effect. As a result of the research and as stated by the analysis, the change of leader members and transparent leadership have positive effects, but visionary leadership has no positive effect.