摘要:Türk Ceza Kanununda tanımlanan yaralanma suçlarının adli tıp açısından değerlendirilmesinde kullanılan kriterlerden biri de yüzde sabit iz kavramıdır.Bu suçlarının adli tıp açısından değerlendirilmesinde kullanılan klavuzda, yüzde sabit iz; yüz sınırları içerisinde oluşan yaralanmanın “iyileştikten sonra gün ışığında veya iyi aydınlatılmış ortamda , insanlar arası sözel diyaloğ mesafesinden (1-2 metre) ilk bakışta belirgin bir şekilde fark edilme” durumu olarak değerlendirilmektedir.Dişler ağız içinde yer almakla birlikte aynı zamanda yüz sınırları içindedir. Dinlenme pozisyonunda anatomik olarak dudaklarımız birbirinden hafif açık durmaktadır. Bu konumda özellikle üst kesici dişlerimiz üst dudaktan 2 mm aşağıda görünür haldedir. Cinsiyet farklılıklarına bağlı olarak genç kadınlarda dinlenme pozisyonunda sadece üst kesici dişler görülürken, genç erkeklerde hafif olmakla birlikte alt kesici dişler de görülmektedir. Yaş ilerledikçe yer çekimi kuvvetine bağlı doku sarkmalarıyla tersi bir durum gözlemlenir. Yaş ilerledikçe kadınlarda üst kesici dişler çok az görülürken daha çok alt kesici dişler görülmekte, erkeklerde ise üst kesici dişler görülmeyip daha belirgin olarak alt kesici dişler görülmektedir. Eğer üst solunum yollarında bir obstrüksiyon varsa, ağızdan nefes alındığı için dudaklar arası açıklık artmakta ve kesici dişler daha çok görülmektedir. İnsanlar günlük yaşamında dudakları tam kapalı kalmadığından konuşma, gülme gibi işlevleri sırasında da özellikle kesici dişler görünür pozisyonda olmakta, bu dişlerdeki kırıklar ve eksiklikler daha görünür hale gelmektedir.Yüzde sabit iz ya da yüzün daimi değişikliği kavramları; insanların iletişim kurma, toplum içinde bulunma-yer alma, kendini iyi hissetme anlamında yüzün özel önemi nedeniyle, Türk Ceza Kanununda yer almış ve yüz sınırları içinde meydana gelen bu ağırlıktaki yaralanmalar için özel-ağır ceza düzenlemesine gidilmiştir. Adli tıp uygulamalarında, yüzde sabit iz değerlendirmesinde yüz bütünlüğü içinde yer alan, insanların görünümünde, kendini iyi hissetmesi ve iletişim kurmasında önemli yer tutan ön kesici dişlerdeki kırıklar-eksiklikler genelde değerlendirme dışıdır. Halbuki insanlar, günlük yaşantılarında yüzünü, mimikleri ve dudaklarını kullanmakta ve bu sırada özellikle kesici dişleri görünür hale gelmektedir. Bu bağlamda yüzde sabit iz değerlendirmesinde ön kesici dişlerdeki kırıkların yüzde sabit iz değerlendirme kriterleri arasına alınmasının uygun olacağı düşüncesindeyiz.
其他摘要:Türk Ceza Kanununda tanımlanan yaralanma suçlarının adli tıp açısından değerlendirilmesinde kullanılan kriterlerden biri de yüzde sabit iz kavramıdır.Bu suçlarının adli tıp açısından değerlendirilmesinde kullanılan klavuzda, yüzde sabit iz; yüz sınırları içerisinde oluşan yaralanmanın “iyileştikten sonra gün ışığında veya iyi aydınlatılmış ortamda , insanlar arası sözel diyaloğ mesafesinden (1-2 metre) ilk bakışta belirgin bir şekilde fark edilme” durumu olarak değerlendirilmektedir.Dişler ağız içinde yer almakla birlikte aynı zamanda yüz sınırları içindedir. Dinlenme pozisyonunda anatomik olarak dudaklarımız birbirinden hafif açık durmaktadır. Bu konumda özellikle üst kesici dişlerimiz üst dudaktan 2 mm aşağıda görünür haldedir. Cinsiyet farklılıklarına bağlı olarak genç kadınlarda dinlenme pozisyonunda sadece üst kesici dişler görülürken, genç erkeklerde hafif olmakla birlikte alt kesici dişler de görülmektedir. Yaş ilerledikçe yer çekimi kuvvetine bağlı doku sarkmalarıyla tersi bir durum gözlemlenir. Yaş ilerledikçe kadınlarda üst kesici dişler çok az görülürken daha çok alt kesici dişler görülmekte, erkeklerde ise üst kesici dişler görülmeyip daha belirgin olarak alt kesici dişler görülmektedir. Eğer üst solunum yollarında bir obstrüksiyon varsa, ağızdan nefes alındığı için dudaklar arası açıklık artmakta ve kesici dişler daha çok görülmektedir. İnsanlar günlük yaşamında dudakları tam kapalı kalmadığından konuşma, gülme gibi işlevleri sırasında da özellikle kesici dişler görünür pozisyonda olmakta, bu dişlerdeki kırıklar ve eksiklikler daha görünür hale gelmektedir.Yüzde sabit iz ya da yüzün daimi değişikliği kavramları; insanların iletişim kurma, toplum içinde bulunma-yer alma, kendini iyi hissetme anlamında yüzün özel önemi nedeniyle, Türk Ceza Kanununda yer almış ve yüz sınırları içinde meydana gelen bu ağırlıktaki yaralanmalar için özel-ağır ceza düzenlemesine gidilmiştir. Adli tıp uygulamalarında, yüzde sabit iz değerlendirmesinde yüz bütünlüğü içinde yer alan, insanların görünümünde, kendini iyi hissetmesi ve iletişim kurmasında önemli yer tutan ön kesici dişlerdeki kırıklar-eksiklikler genelde değerlendirme dışıdır. Halbuki insanlar, günlük yaşantılarında yüzünü, mimikleri ve dudaklarını kullanmakta ve bu sırada özellikle kesici dişleri görünür hale gelmektedir. Bu bağlamda yüzde sabit iz değerlendirmesinde ön kesici dişlerdeki kırıkların yüzde sabit iz değerlendirme kriterleri arasına alınmasının uygun olacağı düşüncesindeyiz.