摘要:İnsan toplumsal bir canlıdır. Bu sebeple, insanların günlük yaşam faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için toplumu oluşturan diğer bireylerle iletişim kurma ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç, bireylerin kişisel ihtiyaçlarının karşılanması kadar, demokratik ve gelişmiş bir toplum yapısının oluşması ve sürdürülebilmesi için de gereklidir. Bu yönüyle iletişim sadece kişilerarası bir alışveriş olmaktan çok, toplumun bütününü oluşturan yapının en önemli malzemesidir. Konuşma, iletişim kurma araçlarından biri ve günlük hayatta en çok kullanılanıdır. Sadece ses yollarının fiziksel özellikleriyle açıklanamayacak kadar karmaşık ve bilişsel bir süreç sonucu oluşan konuşma becerisi, öğretilebilir ve geliştirilebilir bir dil alanı olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkçe dersi öğretim programlarındaki gelişime paralel olarak konuşma becerisi ile ilgili yaklaşım değişikliklerini ve gelişim özelliklerini belirlemek; konuşma eğitimi programının art zamanlı eleştirel bir değerlendirmesini yapmaktır. Konuşma, dil becerileri içerisinde iletişimi sağlamak için en çok kullandığımız beceridir. Bu sebeple de, konuşma eğitiminin programlar içerisindeki ağırlığının ve programlar temelinde hangi yaklaşımlarla yapılmaya çalışıldığının belirlenmesi gerekmektedir. Ancak, çalışmanın kuramsal altyapısını oluştururken yapılan alan yazın, incelemesinde, Cumhuriyet Dönemi Türkçe Öğretim Programları’nın bu bağlamda ele alınmadığı görülmüştür. Çalışma, bu yönüyle özgünlük taşımaktadır. Konuşma becerisiyle ilgili eş zamanlı çalışmaların yapılmakta olduğu, fakat art zamanlı çalışmalara da ihtiyaç duyulduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Doküman analizine dayanılarak betimsel biçimde yapılan çalışmanın sonuçları bu bağlamda değerlendirildiğinde, konuşma becerisi açısından Cumhuriyet Dönemi Türkçe Öğretim Programları’nda oldukça büyük yaklaşım farklılıkları olduğu görülmekte, bunun yanında program geliştirmeleri yapılırken önceki programların olumlu yönlerinden yeterince yararlanılmadığı anlaşılmaktadır.
其他摘要:Human is a social living being. Thus, people need to get in touch with other i