摘要:Kırsal kalkınmada amaç halkına zorlu yaşam koşulları sunan kırsal çevre koşullarının iyileştirilmesidir. Yüzyılın giderek artan rekabet koşulları, giderek daha sık görülmeye başlanan politik ve ekonomik darboğazlar tarımsal üreticinin ürününü planlayabilmesi, değerlendirebilmesi, etkili olarak pazarlayabilmesi, aracılardan kurtulabilmesi, büyük şirketlerin baskılarına karşı durabilmesi ve en önemlisi kurumsallaşabilmesi için şirket kurması zorunlu hale gelmiştir. Fakat tarımsal şirketlerin genellikle küçük arazi yapısına sahip olması, sermayesinin yetersiz kalması, işletmelerin nasıl kurulacağını ve işletileceğini tam olarak bilememesi, bürokratik işlemlerin fazla olması, takip edilecek çok sayıda kanun ya da düzenlemenin olması bunların sıklıkla değişiyor olması, deneyimli eleman bulunamaması gibi nedenlerden dolayı şirketleşmeler istenilen düzeylerde değildir. Mevcut olan tarımsal işletmeler arazinin yapısal özelliklerini yansıtır biçimde küçük ölçeklidir ve büyük şirketler karşısında dayanma gücüne sahip olmayıp rakiplerine göre daha yüksek kapanma oranlarına sahiptir ve büyük şirketlerle karşılaştırıldığında bu kapanma oranları hızla artmaktadır. Ayrıca tarımsal işletmelerin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH)’dan aldıkları pay ve karlılık oranları arzu edilir seviyelerde değildir. Sürdürülebilir bir kırsal kalkınma ve yüzyılın gerek ekonomik gerek ekolojik gereksinimlerini karşılayabilmek için çiftçiler hibe devlet destekleri ve kar amacı gütmeyen kooperatiflerden ziyade diğer sektörlerde olduğu gibi özel girişime teşvik edilmeli, şirketleşme yolunda destek programları oluşturulmalı, hukuki süreçler kolaylaştırılmalı ve bu amaçla Ar-Ge yatırımları sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde tarımsal şirketleşme önündeki engellerin bir kısmı ortadan kalkabilir. Tarımda şirketleşme diğer sektörlerde olduğu gibi ilerleyebilir ve zenginleşen tarımsal üretici ile kırsal kalkınma sağlanarak kent kırsal dengesi korunmuş olur.
其他摘要:The purpose of rural development is to improve the harsh conditions of the rural environment, which provide challenging living conditions for its people. The increasing competitiveness of the century have made it necessary for farmers to set up a company to be able to cope with the political and economic bottlenecks, which are more prevalent than ever, to plan, evaluate, effectively market the product of the agricultural producer, to get rid of the intermediaries, to resist against the pressures of big companies and most importantly to institutionalize. Agricultural companies usually have a small land structure and inadequate capital. Small farmers often do not know how to set up and operate a business, not familiar with the laws and regulations and lacked skilled employees. In addition there are too many regulations to comply with procedures tend to change frequently. Therefore, corporatisation levels in agriculture are not at the desired levels. Existing agricultural enterprises are small-scaled to reflect the structural characteristics of the land. They do not have endurance against large companies; also have higher closure rates compared to their larger competitors. These closures are rapidly increasing compared to large companies. Moreover, In addition, the share and profitability ratios of agricultural enterprises from Gross Domestic Product (GDP) are not desirable levels. In order to meet Sustainable Rural Development and the economic and ecological requirements of the century, farmers should be encouraged to engage in private initiatives, as in other sectors, rather than receiving grants, government support and support from non-profit cooperatives. Support programs must be set up to ease incorporation, legal processes should be simplified and investments to R & D should be increased for this purpose. Only in this way some of the barriers to agricultural incorporation can be eliminated. As in other sectors, the company in agriculture can proceed and the rural balance of the city is preserved by providing rural development with the growing agricultural producer.