摘要:Çalışma davranışı insanın organik varlığının devamı ve dolayısıyla ihtiyaçlarının karşılanması açısından bütün zaman ve mekanlarda sergilenen bir davranıştır.Ancak insanın bilinen tarihi içinde,çalışma davranışları toplu mun yapısını şekillendirme,ferdin toplum içindeki yerini belirleme bakımından etken bir faktör olmuştur.Günlük hayatımızda sık sık kullandığımız bu basit sözcük bütün toplumu ve içindeki insanları kucaklayan bir anlama sahiptir.Özellikle insanlık tarihinin son iki yüz yılı açısından ele alındığında,Çalışma ve Çalışma ilişkileri kavramları çağdaş toplumları belirgin bir şekilde niteleyen kavramlar haline gelmiştir.Bunun nedeni,hiç kuşku yok ki endüstriyel hayatta ki gelişmelerdir.1792 yılında,İngiliz makine ipliklerinin Avrupa pazarlarında satılmaya başlamasıyla tarihlenen bu gelişme,zaman içerisinde,demir-çeliğin makine yapımında ve buhar gücünün makinelerin çalıştırılmasında kullanıl ması,ulaştırmada lokomotifin ve buharlı gemilerin devreye girmesi,Kimya alanında meydana gelen suni gübre üretimiyle ilgili değişmeler,alüminyum,amilin boyalarının icat edilmesi,ardından elektrik enerjisinin kullanılmaya başlanması,telefon ve telgrafın icadıyla iletişimin kolaylaşması,benzinli motorların icadı gibi teknolojik değişmeler ekonomik faaliyeti olduğu gibi toplumsal hayatı da her yönüyle etkisi altına almıştır.Nitekim bu değişmelere paralel bir şekilde 1750'lerden itibaren köylerden şehirlere doğru büyük göç dalgalan meydana gelmeye başlamış ve bu göçler,yeni üretim birimleri olarak ortaya çıkan fabrikalarda çalışacak işçilerin kaynağı olmuştur.Artık,şehirlerde çalışan klasik sanatkar grupları fabrikasyon üretimle rekabet edemeyip endüstri işletmelerine katılmaya başlamışlardır.1900'lü yıllara kadar işçi adı verilen kitle,nüfus içerisindeki oranını devamlı surette artırmıştır.Ancak,sanayide kullanılan bilgi ve teknolojinin artışı işçi sayısının nüfus içerisindeki oranını düşürmeye başlamıştır.Yeni mesleklerle birlikte,hem sanayideki işgücünde kalitatif farklılaşmalar meydana gelmeye başlamış,hem de hizmete yönelik bir çok meslek ve çalışma alanları ortaya çıkmıştır.Bütün bu değişmeler topyekûn sosyal hayatı da etkilemiş ve eskinin nispeten yeknesak,durağan toplumu hiç kimsenin tek başına vakıf olamayacağı bir karmaşık yapı haline gelmiştir 1 .Ortaya çıkan bütün bu değişme ve gelişmeler hem birey açısından hem de toplum açısından önemli sonuçları da beraberinde getirmiştir.
关键词:Çalışma davranışı insanın organik varlığının devamı ve dolayısıyla ihtiyaçlarının karşılanması açısından bütün zaman ve mekanlarda sergilenen bir davranıştır.Ancak insanın bilinen tarihi içinde,çalışma davranışları toplu mun yapısını şekillendirme,ferdin toplum içindeki yerini belirleme bakımından etken bir faktör olmuştur.Günlük hayatımızda sık sık kullandığımız bu basit sözcük bütün toplumu ve içindeki insanları kucaklayan bir anlama sahiptir.Özellikle insanlık tarihinin son iki yüz yılı açısından ele alındığında,Çalışma ve Çalışma ilişkileri kavramları çağdaş toplumları belirgin bir şekilde niteleyen kavramlar haline gelmiştir.Bunun nedeni,hiç kuşku yok ki endüstriyel hayatta ki gelişmelerdir.1792 yılında,İngiliz makine ipliklerinin Avrupa pazarlarında satılmaya başlamasıyla tarihlenen bu gelişme,zaman içerisinde,demir-çeliğin makine yapımında ve buhar gücünün makinelerin çalıştırılmasında kullanıl ması,ulaştırmada lokomotifin ve buharlı gemilerin devreye girmesi,Kimya alanında meydana gelen suni gübre üretimiyle ilgili değişmeler,alüminyum,amilin boyalarının icat edilmesi,ardından elektrik enerjisinin kullanılmaya başlanması,telefon ve telgrafın icadıyla iletişimin kolaylaşması,benzinli motorların icadı gibi teknolojik değişmeler ekonomik faaliyeti olduğu gibi toplumsal hayatı da her yönüyle etkisi altına almıştır.Nitekim bu değişmelere paralel bir şekilde 1750'lerden itibaren köylerden şehirlere doğru büyük göç dalgalan meydana gelmeye başlamış ve bu göçler,yeni üretim birimleri olarak ortaya çıkan fabrikalarda çalışacak işçilerin kaynağı olmuştur.Artık,şehirlerde çalışan klasik sanatkar grupları fabrikasyon üretimle rekabet edemeyip endüstri işletmelerine katılmaya başlamışlardır.1900'lü yıllara kadar işçi adı verilen kitle,nüfus içerisindeki oranını devamlı surette artırmıştır.Ancak,sanayide kullanılan bilgi ve teknolojinin artışı işçi sayısının nüfus içerisindeki oranını düşürmeye başlamıştır.Yeni mesleklerle birlikte,hem sanayideki işgücünde kalitatif farklılaşmalar meydana gelmeye başlamış,hem de hizmete yönelik bir çok meslek ve çalışma alanları ortaya çıkmıştır.Bütün bu değişmeler topyekûn sosyal hayatı da etkilemiş ve eskinin nispeten yeknesak,durağan toplumu hiç kimsenin tek başına vakıf olamayacağı bir karmaşık yapı haline gelmiştir 1 .Ortaya çıkan bütün bu değişme ve gelişmeler hem birey açısından hem de toplum açısından önemli sonuçları da beraberinde getirmiştir.