摘要:Yok iken sonradan var olan1 anlamına gelen hudûs terimi,kelam literatüründe bir varlığın,olayın,hatta bütünüyle evrenin mevcudiyetine yokluğun takaddüm etmesi,bunların bir zamanlar yok iken sonradan var olması anlamına gelir.2 Alemin kıdemi ve hudûsu problemi hem İslam felsefesinde hem de İslam kelamında çokça tartışılmış bir konudur.Bu konunun ne zaman Müslümanların gündemine girdiği tam olarak tespit edilemezse de Ca’d b.Dirhem (ö.124/741),Cehm b.Safvan (ö.128/745) gibi alimlerin cevher ve arazların sonradanlığına dayanarak alemin hudûsunu ortaya koymaya çalıştıkları bilinmektedir.H.298/910’da vefat eden İshak b.Huneyn’in,Proklus’un (m.409-490) alemin kıdemine ilişkin delillerini tercüme etmiş olması 3 ve Proklus’a reddiye yazarak alemin sonradan meydana geldiğini (hudus) savunan Yahya en-Nahvî’yi (ö.m.490) Tabakâtu’l-Etıbbâ ve’l-Hukemâ4 adlı eserinde tanıtması bu konuyu erken dönemlerden itibaren Müslümanların tartıştığının diğer bir kanıtıdır.