摘要:Öz Her din, mensuplarına bir dünya görüşü sunar. Bu dünya görüşü ise, dinlerin tanrı ve kutsal anlayışla yakından ilişkilidir. Bu sebeple tanrının ve kutsalın nasıl algılandığının tespit edilmesi inanan insanın değer yargılarının anlaşılmasında önemli bir rol oynayabilir. Ancak, kutsal kavramı din bilimlerinde kazandığı anlam genişliği ile oldukça esnek ve kaygan bir zemin üzerinde durmaktadır. On dukuzuncu yüzyıldan itibaren yapılan din tanımlarında sık sık kutsal ve din dışı ayrımına atıf yapılması gelenek haline gelmiştir. Kutsal; büyüleyici, hayranlık uyandırıcı ve korkutucu bir sır olarak tanımlanmıştır. Bu süreçte din olgusunu anlamada "kutsalın tecrübesi" ifadesi anahtar bir kavram olarak kullanılmıştır. Bu da kutsal ile ilahi olanın birbirine benzer kavramlar olduğu fikrini beraberinde getirmiş, hatta dini olan ile kutsal olan neredeyse birlikte anılmaya başlamıştır. Neticede kutsal, bir yandan, korkulan ve hayranlık uyandıran, öte yandan, çift kutuplu, belirsiz(muğlak) bir güç olarak tarif edilmiştir. Bu haliyle kutsal terimi aşırı bir nalam yükü ile doldurulmuştur. Bir de onun "sır" olduğu söylenince bu kavram daha da belirsiz bir hal almıştır. Böyle bir kutsal kavramıyla dini ve ilahi olanı açıklamaya çalışmak çeşitli hatlara sebep olabilmektedir. Bu düşünceden hareketle, bu ampirik çalışmada tansı ve kutsal kavramlarının nasıl tanımlandıkları araştırılmıştır. Araştırma verileri Çukurova Üniversitesi öğrencileri üzerinde gerçekleştirilen bir anketten elde edilmiştir. Araştırmanın tezi ise, ilahi ile mukaddesin gençler tarafından farklı bir biçimde algılanacağı, bu sebeple de dini tanımlamada kutsalın gerekli, fakat yeterli kavram olmadığı yönündedir.
关键词:Din ; Allah ; Tanrı ; Kutsal ; Rudolf Otto ; Mircae Eliade ; Antoine Vergote
其他关键词:Religion ; Allah ; God ; Holy ; Rudolf Otto ; Mircae El ; ade ; Antoine Vergote