期刊名称:International Journal of Geography and Geography Education
电子版ISSN:2630-6336
出版年度:2016
期号:33
页码:589-606
DOI:10.14781/mcd.06387
出版社:Marmara University
摘要:Öz ÖZET Enerji, günümüzde bütün sektörlerin en temel girdilerinden birisidir. Sanayi devrimleri ile birlikte üretimde kas gücünün yerini makine gücü almış ve bu süreç enerjiye olan bağımlılığı artırmıştır. 1973-1974 yıllarında yaşanan petrol krizinden sonra enerji arz güvenliğine yönelik kaygılar artmıştır. Diğer taraftan fosil yakıtların rezervlerinin sınırlı olması ve çevre bilincinin artmasına bağlı olarak yenilenebilir enerji kaynakları daha da önemli hale gelmiştir. 1930’lu yıllarda yaşanan Keynesyen devrim ile uygulamaya konulan politikalar tüketimi toplumsal refahın bir göstergesi olarak dikte ettirmektedir. Günümüzde hemen hemen bütün ülkeler tüketim toplumu olma yönünde bir yarış içindedirler. Şüphesiz daha fazla tüketim daha fazla üretim, daha fazla üretim daha fazla enerji kullanımı ve daha fazla enerji kullanımı ise daha fazla karbon emisyonu anlamına gelmektedir. Nihai olarak, bu süreç çevre kirliliğine neden olmaktadır. Gelinen noktada karbon emisyonlarının çevreye verdiği zararlar önemli boyutlara ulaşmıştır. Karbon emisyonlarının büyük bir bölümü enerji sektöründe fosil kaynakların kullanımından kaynaklanmaktadır ve enerji tüketimi arttıkça karbon emisyonları da artmaktadır. Bu çalışmada 1990-2013 dönemi verileri dikkate alınarak Türkiye’deki sera gazı emisyonları ve özellikle enerjiden kaynaklı emisyonların nedenleri ve çevreye olan etkileri incelenmektedir. Sonuç olarak, Türkiye özellikle hidrolik enerji, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve jeotermal enerji alanlarında önemli ölçüde potansiyele sahiptir. Enerji kullanımının çevreye verdiği zararların azaltılması için yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılması gerekmektedir.