期刊名称:Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
电子版ISSN:1304-6535
出版年度:2020
卷号:22
期号:41
DOI:10.17335/sakaifd.685169
语种:Turkish
出版社:Sakarya University
摘要:İslam felsefe geleneği-tarihi, her ne kadar günümüzde müstakil bir bilimsel uğraşı alanı olarak ihdas edilmiş olsa da mahiyeti hâlâ tüm açık seçikliği ile ele alınamamıştır. Muhakkak her disiplin ya da gelenekte olduğu gibi bu ala-nın da kendi mütehassısları ve önde gelenleri mevcuttur. Dolayısıyla bu alanla ilgili uğraşının bu bilinir şahsiyetler etrafında toplanmış olması normal karşılanabilir. Fakat kesin olan bir şey vardır ki, o da İslam düşünce-felsefe tarihinin sadece bu bilinir şahsiyetlerden ibaret olmadığıdır. Bir gelenek ya da disiplini sağlam bir zemine oturtan, onu dinamik ve rağbet edilesi kılan şey, müntesipleri ve takipçilerinden ziyade, tarih sahnesinde onu temsil eden ve yaşatan kimselerdir. Bugün Aristo felsefesinin etkilerini hala hissedebiliyor-sak bu sadece barındırdığı hakikatler sebebiyle değil, bu hakikatlerin çağlara ve idraklere uyarlayıcısı olan, onu takip eden temsilcileri sayesinde olmuştur demek haksız bir iddia olmayacaktır. Bahsettiğimiz bu bağlama dayanarak, İslam felsefe geleneği içinde de Esîrüddîn el-Ebherî (ö. 663/1265), kendi döne-minde İbn Sînâ'nın (ö. 428/1037) ortaya koyduğu felsefî doktrin etrafında dü-şünceler geliştiren bir temsilci olarak karşımıza çıkmaktadır.