期刊名称:International Journal of Sport, Exercise and Training Sciences
电子版ISSN:2149-8229
出版年度:2017
卷号:3
语种:English
出版社:Balikesir University
摘要:12 madalya kazanılan 1948 Londra Olimpiyat Oyunları Türkiye’nin en başarılı olimpiyatıydı. Bu başarı kamuoyunda büyük bir coşku yaratmış ve Londra kahramanı sporcular özellikle güreşçiler kahramanlar gibi karşılanmıştı. Ancak 1952 Helsinki Olimpiyat Oyunları öncesinde ve oyunlar sırasında yaşanan olaylar Londra’dan sonra oluşan olumlu havayı tersine çevirmişti. Bu araştırmada 1948 Londra Olimpiyat Oyunları’ndan sonra Sporcuları Koruma Derneği’nde para yardımı alan sporcuların Helsinki oyunları dönemindeki durumu,güreş federasyonu yöneticilerinin olimpiyat seçmelerine katılan sporcular tarafından maruz kaldığı saldırılar ve oyunlara amatör futbolcular ile katılan Türk futbol takımının durumunun değerlendirilmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM: Tarihsel yöntemin kullanıldığı bu araştırmada ağırlıklı olarak döneme ait gazetelerden yararlanılmıştır. BULGULAR ve SONUÇ: Türk kamuoyu Londra’da madalya kazanan sporcuları özellikle güreşçileri ödüllendirmek için büyük bir yarış içerisine girmişti. Sporculara yarım amacıyla kurulan Sporcuları Koruma Derneği birincilere 20 bin,ikincilere 15 bin üçüncülere ise 10 bin lira yardımda bulundu (Cumhuriyet,24 Mart 1949,s.3). Para yardımı alan 5 sporcu (güreşçiler Yaşar Doğu,Gazanfer Bilge,Nasuh Akar,Halil Kaya ve atlet Ruhi Sarıalp),1952 Helsinki olimpiyatları öncesinde profesyonel oldukları gerekçesiyle olimpiyat takımlarından çıkarıldı. O dönemde Türkiye’de spor yönetiminden en üst derecede sorumlu olan kişi Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri,dönemin spor yöneticilerini sert bir dille eleştirdi ve ardından TMOK genel sekreteri Burhan Felek görevden alındı. Yeni oluşturulan TMOK yönetimi 5 sporcunun durumunu detaylı bir şekilde inceleyerek 5 sporcunun para yardımını borçlanmak suretiyle aldıklarına karar verdi ve sporcular tekrar amatör ilan edildi. Helsinki’ye gönderilen bu sporcular isimlerinin 5 Temmuz 1952 tarihine kadar UOK’a bildirilmemesi nedeniyle müsabakalara katılamadı (Ulus,16 Temmuz 1952,s.1,3). Türk kamuoyunu büyük bir hayal kırıklığına uğratan bu olayın etkileri kamuoyunu uzun bir süre meşgul etti. 4 güreşçinin 1948 Londra sonrasında para yardımı aldıkları gerekçesiyle güreş takımından çıkarılması o günlerde güreş camiasının karşı karşıya kaldığı tek sorun değildi. Güreş kampında yaşanan üzücü hadiselerden ilki kamptan çıkarılan bir güreşçinin Güreş Federasyonu Başkanı’na saldırmasıdır (Vatan,6 Temmuz 1952). Bu olaydan birkaç gün sonra milli takıma seçilemeyen farklı bir güreşçi de Güreş Federasyonu ikinci başkanına yumruk atarak saldırmıştır. Emirgân güreş kampında yaşanan olumsuz hadiseler Helsinki olimpiyat oyunlarının güreş açısından ne kadar zorlu geçeceğine dair ipuçları da vermiştir. Helsinki’de yapılan Uluslararası Güreş Federasyonu yönetim kurulu seçiminde uluslararası federasyonun ikinci başkanı olan Vehbi Emre bu göreve tekrar seçilememiştir (Son Posta,19 Temmuz 1952,s.1,6).Aynı günlerde amatör futbol takımının iki oyuncusunun isimlerinin geç bildirilmesi nedeniyle müsabakalara katılamayacakları Olimpiyat Tertip Komitesi tarafından Türk heyetine bildirilmiştir. (Ulus,17 Temmuz 1952,s.1). İlk turu maç yapmadan geçen futbol takımı ikinci turda Hollanda Antilleri’ni 2-1 yenmiştir. Sonraki turda Macaristan’a 7-1 mağlup olan milli takım yoğun eleştirilere maruz kalmıştır.Sonuç olarak Helsinki Olimpiyat Oyunları,öncesinde ve sonrasında yaşanan olaylar nedeniyle Türk sporunun en bunalımlı dönemlerinden biri olarak kabul görmektedir.