摘要:Toplumun geleceği açısından, çocukların ve gençlerin boş zamanlarını daha nitelikli geçirmeleri için doğru yönlendirilmeleri gerekmektedir. Topluma hizmet sunan yerel yönetimlerin de bu işi planlama ve uygulama aşamasında üstlenmesinin daha verimli olacağı düşünülmektedir. Bu çalışma, Karaman ili bünyesinde bulunan yerel yönetimlerde çocuk ve gençlere yönelik rekreatif etkinliklerin planlanması ve planlanan hizmetin sunulması aşamasında hangi hususların ön planda bulundurulduğunun belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda çalışma; Karaman Belediyesi, Karaman Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Karaman İl Sağlık Müdürlüğü ve Karaman Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile sınırlandırılmış ve amaç kapsamında görüş bildirecek yetkililerle yürütülmüştür. Araştırma, nitel bir çalışmadır. Nitel araştırma tasarımı çerçevesinde betimsel analiz yaklaşımı benimsenmiştir. Nitel veri toplama teknikleri ile ele alınan bu araştırmada, yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır ve görüşmeci tarafından hazırlanan sorular katılımcılara sözel olarak yöneltilmiştir. Yapılan tematik içerik kodlama sonrasında rekreatif etkinliklerin önemi, rekreatif faaliyetlerin planlanması, tesis kullanımı, rekreatif faaliyetlere katılım oranı ve kurumlarla işbirliği olmak üzere beş tema oluşturulmuştur. Sonuç olarak, katılımcıların görüşlerinden rekreatif etkinliklerin, çocuk ve gençlerin fiziksel ve sosyal gelişimi üzerinde olumlu katkılar sağlayacağı ve günümüz çağının sorunlarından biri haline gelen teknoloji bağımlılığını önleme de etkili olacağı bulgusu elde edilmiştir. Ayrıca, yerel yönetimlerde çocuk ve gençlere yönelik ayrı bir rekreatif planlamanın mevcudiyetiyle ilgili farklı görüşlerin olduğu, yerel yönetim kapsamında her kurumun rekreasyonel etkinliklerin sunumunda bir tesisinin olmadığı fakat farklı kurumlara ait tesislerin rekreatif hizmetlerin sunumunda kendilerine bir alternatif oluşturduğu da elde edilen başka bir bulgudur. Bunun yanı sıra, katılımcılar tarafından, aktivitelere katılım oranının yeterli ve yetersiz olarak değerlendirildiği ve tüm katılımcıların farklı kurumlarla işbirliğinin gerekliliği noktasında ortak görüş bildirdikleri tespit edilmiştir.