期刊名称:Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
电子版ISSN:1304-6535
出版年度:2020
卷号:22
期号:42
页码:343-372
DOI:10.17335/sakaifd.769835
语种:Arabic
出版社:Sakarya University
摘要:Participation banks that evaluate the savings according to the profit-loss sharing (PLS) principle are one of the essential institutions in Turkey. However, with the regulation in 2018, these institutions started to collect funds based on wakāla (agency) accounts, in addition to PLS, and this brought criticisms. There are various drawbacks in terms of the Islamic jurisdiction (fiqh) in wakāla investment accounts, and there is a concern that it might open the door to diverge from the PLS principle, which is the authentic side of participation banking. The main purpose of this study is to address the functioning of wakāla investment accounts in participation banks in terms of market dynamics as well as their fiqh aspects and thus to understand the issue from different dimensions. In the study, disclosed data and documents of participation banks are used. As a result of the research, it has been revealed that the wakāla investment accounts have various problematic parts that differ from classical fiqh, especially the expected profit ratio. On the other hand, it was concluded that the rationalisation for the introduction of wakāla investment accounts together along with the PLS accounts motivation is to keep high return, sensitive customers within the participation bank, which was raised by a temporary situation. So, that reason may cause divergence from the authenticity of the participation sector.
其他摘要:Katılım bankaları Türkiye’de tasarrufların kâr zarar paylaşımına göre değerlendirilmesini sağlayan en önemli kurumların başında gelmektedir. Ancak 2018 yılındaki düzenleme ile bu kurumlar kâr zarar paylaşımının yanında vekalete dayalı olarak da fon toplamaya başlamış ve bu durum eleştirileri beraberinde getirmiştir. Yatırım vekaleti hesaplarında fıkhi açılardan çeşitli sakıncalar bulunmakta ve katılım bankacılığının özgün tarafı olan kâr zarar paylaşımı esasından uzaklaşılmasına kapı aralayacağı endişesi doğmaktadır. Bu çalışmanın temel amacını, katılım bankalarındaki yatırım vekaleti hesaplarının işleyişini fıkhi yönlerinin yanında piyasa dinamikleri açısından da ele almak ve böylece konuyu farklı boyutlardan tartışarak anlaşılmasını sağlamak oluşturmaktadır. Çalışmada katılım bankalarının halka açık güncel verileri ve dokümanlarından istifade edilmiştir. Yapılan araştırma sonucunda yatırım vekaleti hesaplarının klasik fıkıhtan ayrılan, başta tahmini kâr olmak üzere çeşitli sorunlu kısımlarının olduğu ortaya konulmuştur. Diğer yandan kâr zarar katılma hesaplarıyla birlikte katılım bankacılığına yatırım vekaleti hesaplarının dahil edilmesinin gerekçesini oluşturan, getiri hassasiyeti yüksek müşterilerin katılım bankasında tutulabilmesi anlayışının arizi bir durumdan kaynaklandığı ve bu gerekçenin böylesine yapısal bir değişikliğe neden olmasının sektörün özgünlüğünden tavizler vermesine yol açabileceği sonucuna ulaşılmıştır.