摘要:İslam düşüncesinin üç saç ayağı olarak tabir edilen kelâm,felsefe,tasavvuf disiplinleri oluşum-gelişim-tahkik evrelerinde birbirleri ile sürekli etkileşim halinde olmuşlardır. Kabul veya red cihetinden gerçekleşen bu etkileşim zamanla bir literatür doğurmuş,disiplinlerin mesâil ve vesâillerinde önemli değişikliklere yol açmıştır. Bu karşılıklı tartışma ortamında kelamcılar ile filozoflar arasındaki en temel konulardan biri de âlemin kıdemi meselesidir. Gazzâlî’nin (ö. 505/1111) Tehâfütü’l-felâsife eserinde filozofları tekfir ettiği konulardan bir tanesini de bu teşkil etmektedir. Bu mesele daha sonra gelişen tehâfüt literatüründe de uzunca tartışılmıştır. Kelâm-felsefe etkileşiminin zirveye ulaştığı ve ‘Felsefî Kelâm’ dönemi olarak tarif edilen Fahreddin erRâzî (ö. 606/1210) ve sonrası dönemde de kelamcıların felsefeden farkını ortaya koymak için ileri sürdükleri temel meselelerden bir tanesi de âlemin kıdeminin geçersiz olduğu görüşüdür. Tabiri caizse âlemin hâdisliği veya âlemin kıdeminin reddi meselesi kelamcıların fârıḳ vasıflarındandır.